top of page

Finding Flow


Geçenlerde arkadaşım sordu, "Özgecan sen bu ara ne üzerine çalışıyorsun? Benimle de paylaşsana" diye...

Bilgisayarın başına oturup, bir çırpıda yazıverdim.. Şimdilik, aşağıda okuyacağın kadarını seninle de paylaşmaya karar verdim.

Tarih ve yerini yakında açıklayacağım 2018 yaz dönemi çalışmalarında odaklandığım konular ve yaklaşımların bir özeti niyetine...

İlgili çeken şeyler olursa bana nasıl ulaşacağını biliyorsun.

Sevgiyle,

O.

************

Son bir senedir, başı boş atom gibi dolaşıyorum aslını istersen. Kendimi topraklamaya, yaşadığım yerin kültürünü ve tarihini öğrenmeye çalışıyorum ki, beynim yanıyor bazen. Garip bir seneydi, hocalarımın hepsi bir yerlere dağıldı, Erich Schiffmann ders vermeyi bıraktı, ben de öksüz kaldım tabi..

Şu sopa çevirme meselesiyle birlikte gelen bir flow arts merakı oluştu bende, sonra baktım bunun da bir teorisi var, FLOW dedikleri aslında, sadece çember, sopa çevirirken değil, her alanda olabiliyor. Onu araştırmaya başladım. Bir de propriosepsiyona katkısı olduğunu öğrenince, konuya iyice bayıldım, yaptıkça bazı şeyler resmen 'unfold' olmaya başladı. Kanoda kürek çeken atalarımızın yaptığı gibi bir hareket biçimi aslen flow arts'in özü. Binyıldır varmış yine kodumuzda.

Sonra bütün kıtalarda 'trance inducing' ritm ve danslar olduğuna uyandım ve bunları araştırmaya başladım, Joseph Campbell'in Ecstacy of Being diye bir dans makaleleri kitabını keşfettim, 1950'lerde yazmaya başladığı makaleler, Hawaii yerlilerinin danslarından, Isadora Duncan'a kadar eski ve modern örneklerle fantastik şeyler anlatıyor…

Başka başka,

Afrika'da mesela Nyahbingi diye bir ritim var, kalp atışı gibi, Reggea'nin atası…

Sema var sonra, Sema'nın bölümlerini öğrenmeye çalıştım, ama pratik edemedim tabi. Dönüşün dışında da yine circular/dairesel bir felsefesi var…

Marakeş dolaylarında Gnawa diye bir müzik/ dans türü var, onları araştırıyorum.

Ne oluyor, bu ritimlerle, toplu danslarla bireylere, onu anlamaya gayret ediyorum. Ama oturduğun yerden olmuyor tabi, gitmek ve yerinde denemek lazım, hayaller Afrika kıtası, gerçekler Hollywood yani :) Hollywood da bildiğin kötü kokuyor aslen!

Ecstatic Dance LA diye bir komünite buldum burada, 2 haftada bir konuşma olmadan yüzlerce insan toplanıp, iyi DJ'ler eşliğinde 3-4 saat dans ediyorlar, böyle acayip bir şey görmedim, büyük ilgi de var tabi. O gruba gönüllü yardım etmeye başladım. Gidebildiğim tüm danslara gittim, tepindim :)

Burada ara sıra sub ders verdiğim stüdyodaki hocam kafayı Foundation Training diye bir şeye taktı, ayakta pilates gibi, denedim ama pek sevmedim. O stüdyoda da workstudy yapmaya başladım. Restoratif yoganın kıymetini anladım bu sene bir de..

Sonra bazı üniversitelerde Dance Science bölümleri olduğunu keşfettim ve özellikle bir adamın, dans psikolojisi ve bilimi ile ilgili çalışmalarına daldım. Dansın Alzheimer, Parkinson üzerindeki geriletici etkilerini, disleksiklerde hayatı nasıl kolaylaştıran bir öğrenme metodu olduğunu bu amcadan öğrendim.

Dans ederek karşı cinsi etkilememizin bilimsel olarak mümkün olduğunu da. Yani herkes dans edebilir ama iyi dans ediyor dediğimiz kişiler aslında….

Kabaca bunlarla uğraşıyorum, kendimi baya kafası karışmış hissediyorum. Podcast'ler beni inanilmaz topraklıyor, bir düzen getiriyor hayatıma..

Böyle işte, şimdi bunları hareketle harmanlama zamanı, Temmuz gibi orada olacağım, 4 günlük bir etkinlik planlıyorum. Etkinliğin adını koydum, Mihalyi Csikszentmihalyi ‘nin araştırmalarını paylaştığı kitabından esinle, FINDING FLOW diyeceğim çalışmanın adına. Bu adamın teori ve sayısal ölçümlerini de paylaşmayı düşünüyorum, elimden geldiğince. Aslında hareket çalışması olacak tabi..

Bir de üniversite zamanından bildiğim bir kitabı hatırladım geçenlerde, hani sen de sormuştun ya oyun meselesiyle ilgili, bu da eski bir metin, Homo Ludens, A Study of the Play Element in Culture, kitabın tamamını okuyamadım henüz, ama çok ilginç.. Belki senin de çalışmalarında işine yarayabilir.

Bir bak istersen.

Kafamın karışıklığının kusuruna bakma, sorunca heyecanlanıyorum böyle. Henüz her şey biraz havada, zamanla oturur umudundayım.

Çok sevgiyle kucaklarım,

O.

Featured Posts
No posts published in this language yet
Once posts are published, you’ll see them here.
Recent Posts
Archive
Search By Tags
Follow Us
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page